Azerbaycan edebiyatı

Günümüz dünyasında Azerbaycan edebiyatı, bir bütün olarak toplumun dikkatini çeken, yinelenen bir tema haline geldi. Teknolojik gelişmelerin, kültürel değişikliklerin veya tarihi olayların bir sonucu olarak, Azerbaycan edebiyatı benzeri görülmemiş bir önem kazanmıştır. Ekonomi üzerindeki etkisinden siyaset ve insanların günlük yaşamları üzerindeki etkisine kadar Azerbaycan edebiyatı'in her alanda tartışma ve yansıma yarattığına şüphe yok. Bu makalede, Azerbaycan edebiyatı'in farklı yönleri ve sonuçlarının yanı sıra onunla ilgili mevcut farklı konumları derinlemesine inceleyeceğiz.
Mirza Shafi Vazeh'in "Azerbaycan lehçesinin Tatar chrestomathy" sinden sayfa.

Azerbaycan edebiyatı (AzericeAzərbaycan ədəbiyyatı) Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî devlet dili olan bir Türk dili olan Azerice ile yazılmış metinlerdir.

Doğuşu

İslam ve İran medeniyeti ve Batı medeniyeti etkisi altında doğmuştur. Azerbaycan türkçesini, halk şairleri 12.-13. yüzyılda kullanır. Bundan önce eserler Arapça ve Farsça olarak kaleme alınmıştır. İsmail Bin Yassar (Arapça) bu edebiyatın ilk temsilcidir. 12. yüzyıl başlarında Nizami Gencevi, Şirvanlı Feleki, İzzeddin ve Efdaleddin de Azerbaycan edebiyatında yer alır.

14. yüzyıl

İlhanlılar ve Celayirliler devri, Horosan’dan yeniden gelen Oğuz Türklerinin de etkisi ile Türkçe edebiyat dili halini almaya başlamıştır. Kadı Burhaneddin, Hasanoğlu, Erzurumlu Darir, Seyit Nesimi gibi şairler de bu dönemde yetişmiştir. Azerbaycan edebiyatının en büyük şairi Fuzûlî’dir (?-1556).

18. yüzyıl

Çağdaş Azerbaycan edebiyatının doğduğu dönemdir. Hatai (Şah İsmail, Safeviler Devleti'nin hükümdarı) ile başlayan sade edebi Türkçecilik akımı Azerbaycan'ın hatırı sayılır şairlerden Molla Penah Vakıf, Vidadi gibi modern edebiyat kurucuları tarafından da benimseyerek yaşatılmıştır.

19. yüzyıl

Azerbaycan bu yüzyılda, batıdaki siyaset ve kültür akımlarının etkisi altına girdi. Çarlık rejiminin bütün baskısına rağmen, Fransız İhtilali havası, Kafkasya’yı sardı, Azerbaycan aydınları üzerinde derin bir etki bıraktı. Azerbaycan edebiyatı, eski aşk terennümünü bir yana bırakarak yeni kültürün öncülüğünü yaptı.

19. yüzyıl ortaları Azerbaycan için bir nevi rönesans olmuştur. Mirza Fetali Ahundov’un modern altı piyesi bir taraftan çağdaş Azerbaycan dram edebiyatını hazırlarken, Hasan Bey Zerdabi Gazetesi ile Azerbaycan basınının temelini atmıştır. Klasik Azerbaycan edebiyatına yeni bir ruh veren Seyyid Azim Şirvani, Usul-i Cedit modern Türkçe mektebini açmış, Azerbaycan öğretimine yeni eğitim ve öğretim sistemi kazandırmıştır.

Azerbaycan Edebiyatında Mizah

Celil Memmetkuluzade, Mirze Alekper Sabır bu alanda eserler vermiş, toplumu mizah yoluyla ironik bir dille anlatmışlardır. Uzun yıllar yayın hayatını sürdüren Molla Nasreddin dergisi de bilinmektedir.

Dram

Necef Bey Vezirli, Hüseyin Cavit, Cafer Cabbarlı, Celi Memmetkuluzade, Ahundzade, Hakverdiyev, Süleyman Sani Ahundov gibi yazarlar bu alanda yetişmiştir. Azerbaycan’da tiyatronun yanında opera ve operet de gelişmiştir. Hacı beyliği ailesi bu alanda başarılı çalışmalar yapmıştır.

Şiir

Ahmet Cevat ve Yusuf Ali Türkiye’deki şiir akımlarından etkilenmiş, şiirlerini bu doğrultuda geliştirmiştir. Azerbaycan edebiyatı komünist rejimin uzun süre baskısı altında kalması edebiyatın inkişafına büyük etkisi olmuş, komünist ideolojisine ters olanlar Stalin diktatörlüğünün kurbanları olmuşlar. Azerbaycan edebiyatı komünizm yüzünden edebi alanda sekteye uğramış, şiir alanında da bu dönemde gözle görülür bir gelişim gösterememiştir.

Dış bağlantılar