Bu yazıda David Hume konusunu farklı bakış açıları ve yaklaşımlarla ele alarak, günümüzde bu kadar güncel olan bu konunun eksiksiz ve ayrıntılı bir vizyonunu sunacağız. Çeşitli alanlardaki etkisini, zaman içindeki gelişimini ve çağdaş toplumda ortaya çıkardığı zorlukları analiz edeceğiz. Ayrıca konuyla ilgili farklı görüş ve duruşları, bu soruna yönelik önerilen olası çözüm ve alternatifleri de inceleyeceğiz. Bu kapsamlı analizle okuyucularımıza David Hume'in önemini ve karmaşıklığını daha iyi anlamalarını sağlayacak geniş ve zenginleştirici bir genel bakış sunmayı amaçlıyoruz.
David Hume (d. 7 Mayıs 1711 – ö. 25 Ağustos 1776),İskoçfilozof, ekonomist ve tarihçi
Felsefesi" class="mw-editsection-visualeditor">değiştir | kaynağı değiştir]
İnsan zihninde olup bitenleri Newton'un deneysel yöntemini uygulayarak, yeni bir insan bilimi kurmayı ve geliştirmeyi öneren Hume, tüm iyi niyetine ve yüksek amaçlarına rağmen, İngiliz empirizminin temel tezlerini koruduğu için son çözümlemede kuşkuculuğa düşmekten kurtulamamıştır. Bizim yalnızca, kendi zihnimizde doğrudan ve aracısız olarak tecrübe ettiğimiz ideleri, duyum ve izlenimleri bilebileceğimizi, bilgide kendi zihnimizin ötesine geçemediğimizi ve bundan dolayı herhangi bir şeyin insan zihninden bağımsız olarak var olduğunu söyleyemeyeceğimizi belirten Hume, insan zihnini bilgi bakımından analiz ettiği zaman, insan zihninin tüm içeriklerinin bize duyular ve deney tarafından sağlanan malzemeye indirgenebileceğini görmüştür, bu malzeme ise algılardan başka hiçbir şey değildir.
Gilles Deleuze'e göre, "Hume için söz konusu olan zihin psikolojisini, zihnin duygulanımlarının psikolojisiyle ikame etmektir. Zihin psikolojisi imkânsız, kurulamaz olandır, çünkü nesnesinde ne gerekli istikrarı ne de gerekli evrenselliği bulabilir; insanın gerçek bilimini yalnızca bir duygulanımlar psikolojisi kurabilir."
Başlıca Eserleri
A Treatise of Human Nature (1739-1740, İnsanın Doğası Üzerine Bir İnceleme)
Essays Moral, Political and Literary (1742, Ahlak, Siyaset, Yazın Denemeleri)